Şadiye zengin bir konağın kızıdır. Suat ise fakir bir gençtir. Kader ikisini bir yaz Ada'da buluşturur ve birbirlerine âşık olurlar. Fakat babası, kızını Suat Bey'e vermek istemez. Kış geldiğinde ise Şadiye ve ailesi Ada'dan ayrılır. Suat ise yaşadığı adada kalır. Ve Ada’nın sahilinde hep Şadiye’nin ona geleceği günü bekler.
Bu arada mektuplarla haberleşmeye devam ederler. Fırtınalı bir akşam Suat Bey bu aşkın ızdırabına dayanamaz ve kendini denizin azgın sularına bırakır. Ertesi sabah, dün fırtına nedeni ile gelemeyen tekneden Suat'a bir mektup gelmiştir. Bu Şadiye’nin mektubudur. Mektupta Şadiye "Suat, babamı nihayet izdivacımıza ikna ettim, gelip beni ailemden isteyebilirsiniz" yazıyordur.
ADA SAHİLLERİNDE BEKLİYORUM
Ada sahillerinde bekliyorum
Her zaman yollarını gözlüyorum
Yârim seni seviyor istiyorum
Beni şâd et Şadiye’m başın için
Her zaman sen yalancı ben kani
Her zaman orta yerde bir mani
Her zaman sen uzakta ben müştak
Her telakkide bir hayalin yar
Adalar'dan Moda'lara geçilir
Yâr elinden zehir olsa içilir
Bu dünyada başa gelen çekilir
Beni şâd et Şadiye’m başın için
Nerede o mis gibi leylaklar
Sararıp solmak üzre yapraklar
Bana mesken olunca topraklar
Beni şâd et Şadiye’m başın için
Türkünün Adı: Ada Sahillerinde Bekliyorum
Türkünün Yöresi: İstanbul
Ada Sahilleri "hikâyesindeki Şadiye Hanım önemlil bir kişidir. Kendisi Bahri Paşa'nın kızı, zamanın İstanbul'da en çok bilinen hanımefendisi'dir. Daha sonra Osmanlı sarayına gelin gider, Osmanlı ailesinin 1924'te sürülmesiyle, hayatını Fransa ve Amerika'da vatan hasreti ile sürdürür. Kendisi Osmanlı Ailesi'nin 44üncü başı, Osman Bayezid Osmanoğlu'nun da annesidir. https://en.wikipedia.org/wiki/Bayezid_Osman
YanıtlaSil